DİĞER
Ekim öyle geçti, Kasım böyle başladı… Biz yine kitapla, edebiyatla ama vicdan, barış ve adalet arayışımızdan da vazgeçmeden durup bakacak, yazacak, okuyacağız. Yılmadan. Bin inatla...
Savaşların ortasında, fay hatlarıyla yarılmış bir toplumda kan akarken, edebiyatın ve edebiyatçının verimi, konumu, tutumu büyük ölçüde edebiyat alanının dışından etkileniyor, belirleniyor...
Bir edebiyatçı, kaçınılmaz biçimde “aydın” özelliklerine sahip olması gerektiği için, nereye giderse gitsin heybesinde cesaretini de taşımalıdır…
Edebiyatçıların toplumsal rolleri çeşit çeşit olmuştur, olacaktır. Kim kendi tanım ve görev yüklemesinin kuşatıcı olmasını talep edebilir? En fazla: paylaşılır, önerilir...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık